Ana sayfa Dünya Çölleşme 10 yıl içinde 50 milyon insanı göçe zorlayabilir

Çölleşme 10 yıl içinde 50 milyon insanı göçe zorlayabilir

81
0

Çölleşme 10 yıl içinde 50 milyon insanı göçe zorlayabilir

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Şaylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çölleşme tehdidinin yol açtığı sorunlar ve buna karşı yürütülen mücadeleye yönelik Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla 1994’ten bu yana her yıl 17 Haziran’ın Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak kutlandığını söyledi. 

Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü‘nün her yıl insanların çölleşmeyle mücadele konusundaki uluslararası ve ulusal çabalara yönelik farkındalığını arttırmak amacıyla yapıldığını belirten Şaylan, bu yıl çölleşme ve toprak bozulmasının önlenmesinde insanların davranışlarını dönüştürmeye odaklanıldığını vurguladı.

Nüfus arttıkça daha fazla gıda üretme ve beslenme talebi ortaya çıktığını dile getiren Şaylan, “Bu durum mevcut ekilebilir arazilerin sağlık ve üretkenliğinin azalmasına neden olmakta ve buna ilave olarak ekilebilir arazilerin durumu iklim değişikliği nedeniyle de daha da kötüleşebilmektedir.” dedi.

Şaylan, çölleşmenin günümüzdeki en büyük çevresel problemlerden birisi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Çölleşme, iklim değişikliği ve topraktaki besin maddelerini azaltan sürdürülebilir olmayan tarım, madencilik, aşırı otlatma, ormansızlaştırma ve benzeri insan faaliyetleri ile kurak arazilerin sürekli olarak bozulması sonucu meydana gelir. Çölleşme ve kuraklık doğayı, nüfusu, ekonomiyi gibi bir çok alanı etkiler. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik, yoksulluğun ortadan kaldırılması, gıda, sosyo-ekonomik istikrar ve sürdürülebilir kalkınma üzerinde ciddi etkileri olan küresel bir konudur. Çölleşme ve kuraklık arttıkça, insanlar, hayvancılık ve çevre üzerindeki etkileri yıkıcı olabilir. Çölleşme ve kuraklık dünyada 169 ülkeyi, yaklaşık 1,5 milyar insanı ve dünya kara alanlarının yaklaşık yüzde 25’ini etkilemektedir. Çölleşme, önümüzdeki 10 yıl içinde dünyada yaklaşık 50 milyon insanı yerinden edilebilir. 2030 yılına kadar, gıda üretimi için 300 milyon hektar daha fazla arazi gerekecek.”

“Salgını tarımın önemini gösterdi”

Şaylan, dünyada ve Türkiye’de tarım alanında aşırı su kullanımının azaltılması gerektiğinin de altını çizerek, tarım, orman, çayır ve mera alanlarının korunmasının iklim değişikliği açısından da son derece önemli olduğunu ve yağışın yetersiz, su kaynaklarının kısıtlı olduğu yerlerde su tüketimi fazla olan bitkilerin yetiştirilmemesi, bunun yerine daha az su tüketen bitkilerin yetiştirilmesinin çölleşme ve kuraklık ile ilgili alınabilecek önlemlerden olduğunu ifade etti.

Türkiye’de tarım arazilerinin büyük bir kısmında kuru tarım yapıldığını, bu nedenle su eksikliğinin sulamayla tamamlandığını aktaran Şaylan, “Bu durumda ülkemizde sulama suyunu daha verimli kullanan sulama yöntem ve teknolojilerinin daha da yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu konuda ekonomik desteklerin yanı sıra farkındalığın daha da arttırılmasında yarar vardır.” dedi.

Salgının, gıda ve beslenmenin, tarımın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydeden Şaylan, “Bu bağlamda çölleşme ve kuraklık konusunda gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Ağaçlandırma ile yeniden ağaçlandırma, su yönetimi, erozyonun önlenmesi, toprakta suyun tutulmasını arttıracak ve buharlaşmayı azaltacak önlemlerin uygulanması çölleşmeyi azaltacaktır. ” değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Şaylan, çölleşme ve kuraklığın sadece gıda, beslenme üzerine etkisi olmadığını kaydederek, ormansızlaştırma, arazi kullanımındaki değişiklik gibi faaliyetlerin iklim değişimine neden olan sera gazlarını atmosferden alan ormanların yok olmasına, iklim değişikliğine ormanların ve arazi kullanımının olumlu etkilerinin azalmasına neden olacağını söyledi.

İnsanların gıda ihtiyacını karşılayacak yeterli araziye sahip olmak için yaşam tarzlarını değiştirmesi gerektiği bildiren Şaylan, sözlerin şöyle tamamladı:

“Arazilerin çölleşme riskini azaltacak önlemlerin alınması gıda ve beslenme için son derece önemlidir. İklim değişikliğinin gelecekte ülkemizde bazı bölgelerde ve yerlerde yağışların azalmasına, sıcaklıkların artmasına neden olacağı modeller kullanılarak farklı iklim değişikliği senaryoları ile tahmin edilmektedir. Bu durum gelecekte bazı bölgelerde/yerlerde kuraklık problemi ile karşı karıya kalınacağını, sulama için daha fazla su kullanılması gerekeceğini, kuru tarım yapılan yerlerde verimin azalabileceğini, orman yangınlarının artabileceğini göstermektedir. Bu nedenle ülkemizde günümüzden geleceğe farklı modeller ve senaryolar kullanılarak tahmin edilen iklim değişikliği sonuçlarının, özellikle kuraklık ve çölleşme, tarımda iklim değişikliğine uyum, etkilenebilirlik ve meydana gelebilecek zararların azaltılması; orman yangınları, erozyon gibi alanlar üzerine yapabileceği etkilerin analiz edilmesi ve buna göre planlamaların yapılması, tedbirlerin alınması son derece önemlidir.”



Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.